Dini Lider Hamaney’in İran iç ve dış politikasındaki etkisiyle Reisi’nin ölümünün radikal bir politika değişimine neden olmayacağını da dile getiren Dr. Güler Kalay, “İsrail tarafından olayla ilişkili olmadıkları açıklaması yapılması ve İran’ın kaza ihtimaline ağırlık vermesi, şimdilik bölgede gerginliği arttıracak bir durum olmadığını gösteriyor.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Güler Kalay, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın hayatını kaybettiği helikopter kazasının politik sonuçlarını değerlendirdi
“Ülkede siyasi bir krizin oluşma olasılığını öngörmüyorum”
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin ölümünün, İran iç politikasında kısa süreli bir iktidar boşluğu oluşturmasının beklenebileceğini dile getiren Dr. Güler Kalay, “Ancak ülkenin iç mevzuatındaki düzenlemeler bu iktidar boşluğunun büyük olmayacağını gösteriyor. 50 gün içinde yeni bir seçim yapılması ve bu süreçte İran Anayasasına bağlı olarak cumhurbaşkanlığına Reisi’nin yardımcısı olan Mohammad Mokhber’in getirilmesi bekleniyor. Ülkede siyasi bir krizin oluşma olasılığını öngörmüyorum.” dedi.
Geçtiğimiz iki hafta içinde gerçekleşen olaylar ne anlatıyor?
Geçtiğimiz iki hafta içinde gerçekleşen olayları hatırlatan Dr. Güler Kalay, şöyle devam etti:
“15 Mayıs 2024’de Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun vurulmasının ardından 19 Mayıs günü İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin bulunduğu helikopter düştü. Diğer yandan Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın suikast tehditleri aldığı da bilinmekte; ayrıca 7 Mayıs 2024 tarihinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman Al Saud’a yönelik suikast girişimi yapıldığı üzerine iddialar basında yer almıştı. Slovakya, İran, Sırbistan ve Suudi Arabistan söz konusu olduğunda son olayların ve iddiaların peş peşe yaşanmasının rastlantısallığına kuşkuyla bakılıyor.”
İran kaza olasılığı üzerinde duruyor!
Fico’nun Ukrayna’ya ABD ve Avrupa tarafından destek ve doğrudan askeri yardım yapmasına karşı çıktığını biliyoruz diyen Dr. Kalay, “Öte yandan İsrail’in Gazze’de yürüttüğü işgal zemininde politik çatışma içinde olan İsrail-İran ilişkilerini dikkate aldığımızda İran Cumhurbaşkanı Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve Doğu Azerbaycan Valisi Malik Rahmati’nin bulunduğu helikopterin düşmesinin kaza ihtimalini de sorgulamamıza neden oluyor. Bu bağlamda İsrail özel servislerinin kaza ile bağlantısının olması ihtimalini göz ardı edemeyiz; ancak İsrail’den olayla ilgili olmadıkları yönündeki açıklamalar ve İran’ın kaza olasılığı üzerinde durması bu ihtimali zayıflatıyor.” dedi.
Bir iktidar boşluğu veya siyasi krizden bahsetmek doğru değil…
Bunların haricinde Reisi’nin son zamanlarda doların küresel hegemonyasını zayıflatması beklenen BRICS çerçevesinde bir para birimi oluşturulması gerektiği yönündeki söylemlerini de hatırlatan Dr. Güler Kalay, şunları dedi:
“İran’ın iç ve dış politikasının sadece cumhurbaşkanı tarafından değil, Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney tarafından belirlendiği bilinmekte ve bu bağlamda ülkenin şu an içinde düştüğü kriz iktidar boşluğu krizinin ötesine gideceğini düşünmüyorum. Kaldı ki iktidar boşluğu da uzun sürmeyecektir; çünkü İran Anayasasında bu gibi hallerde ne yapılacağı 131. Maddeyle net olarak belirtilmiştir. Bu maddeye göre; cumhurbaşkanının görevi sırasında ölümü halinde görevi yardımcısı üstlenir. Bununla ilişkili olarak 2021 yılından bu yana merhum Reisi’nin yardımcılığını yürüten Mohammad Mokhber’in cumhurbaşkanlığı beklenmektedir. Yine İran Anayasasına göre Mohammad Mokhber’in görev süresi 50 gün içinde yapılması gereken yeni bir seçimin sonuçlanmasına kadar olacaktır. Bu durumda aslında bir iktidar boşluğu veya siyasi krizden bahsetmek doğru olmaz, normal siyasi sürecin kesintiye uğraması olarak düşünebiliriz. Dini Lider Hamaney’in İran iç ve dış politikasındaki etkisiyle İbrahim Reisi’nin ölümü, radikal bir politika değişimine neden olmayacaktır.”
ABD-İran görüşmeleri devam eder mi?
İsrail tarafından olayla ilişkili olmadıkları açıklanırken, İran tarafının da kaza olasılığı üzerinde durduğunu hatırlatan Dr. Kalay, “Son zamanlarda ABD-İran görüşmeleri kısmen başlamıştı; bu sürecin devam edeceğini düşünüyorum.” dedi.
Kazanın Orta Doğu’daki güç dengelerini değiştirip değiştirmeyeceğine ilişkin de Dr. Kalay, “Olayın İran tarafından tamamen kaza olduğunun tespit edilmesi ve İsrail’in oluşacak iktidar boşluğu ve seçim sürecini kendi lehine çevirmeye çalışmaması en olumlu senaryo olacaktır. Daha kötü senaryo ise İsrail’in bölgede daha proaktif davranmaya başlaması ve İran’la olan gerginliğin daha da artması durumunda Tahran, tavrını sertleştirebilir.” şeklinde değerlendirmede bulundu.
İsrail tarafından olayla ilişkili olmadıkları açıklaması…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olaya ilişkin derin üzüntülerini belirtirken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan resmi X hesabından “Dost ve kardeş İran halkının derin acısını paylaşıyor, hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Bölgemizin içinde bulunduğu kritik dönemde kendisiyle yakın mesai yapma fırsatı bulduğum Abdullahiyan’ın ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkileri daha da güçlendirmeye yönelik katkılarını hayırla yâd ediyorum” paylaşımını yaptığını hatırlatan Dr. Kalay, “Rusya, Azerbaycan, Çin, Mısır, Suriye, Irak, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Belarus liderleri ve Avrupa Konseyi Başkanı taziyelerini ve üzüntülerini bildirirken, Pakistan ve Ürdün yas ilan etti. Hamas ise Reisi’nin ölümünü “kayıp” olarak değerlendirdi. İsrail tarafından olayla ilişkili olmadıkları açıklaması yapılması ve İran’ın kaza ihtimaline ağırlık vermesi, şimdilik bölgede gerginliği arttıracak bir durum olmadığını gösteriyor.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı