Emre ERGÜL
Yıl 2017… Oregon Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi mezunu James Vlahos’un babası 4’üncü evre akciğer kanseriydi… Bilgisayar ve yazılıma meraklı olan Vlahos, son günlerinde babasının kendi hayatını kendi ağzından anlattığı videolarını çekti. Ardından da Dadbot (Baba botu) adını verdiği bir sohbet botu yazdı. Yıl 2019… Yapay zekânın da gelişimiyle birlikte Vlahos, Dadbot’u geliştirdi; ismini de Hereafter AI diye değiştirdi. Yıl: 2023…
Hereafter AI, bugün büyük bir etik tartışmanın tam göbeğinde bulunuyor. Çünkü bahsi geçen bot, kişinin ölen bir sevdiğiyle görüşmesini sağlıyor. Dünyanın önde gelen gazetelerinden New York Times bu etik tartışmayı manşetine taşıdı: “Bazı insanlar, ölen sevdiklerinin avatarlarını oluşturmak için yapay zekâ sohbet robotlarını kullanıyor. Bazıları için bu bir teselli kaynağı olsa da bazılarını biraz tedirgin ediyor.” Dr. Stephenie Lucas Oney de Hereafter AI’yi kullanarak ölen babasıyla görüşenlerden biri…
Oney, Mayıs 2022’de ölen babasının ölümünden kısa süre önce saatlerce videosunu çekti, hayat hikayesini anlattırdı. Ardından elindekileri Hereafter AI’ye yükledi. Yapay zekâ da sesi, görüntüsü ve hayat hikâyesini değerlendirerek, Oney’in babasının bir avatarını yarattı. Oney bugün günlük sorunlarını konuşmak için babasının avatarına arıyor! “Ölen babası” da avatarı üzerinden kendi sesiyle, günlük meseleler üzerine tavsiyelerde bulunuyor… Siz ne düşünüyorsunuz?
4 çocuk annesi Oney, “Çocukların tüm bu şeyleri, onun sesinden duymasını istiyorum” diyerek Hereafter AI’ye teşekkür ediyor. Vlahos bir röportajında durumun zorluğunu kabul ettiğini söylüyor: “İnsanlar ölüm ve kayıp konusunda hassaslar… (Uygulamayı) satmak zor olabilirdi. Doğru. Çünkü insanlar yüzleşmek istemeyecekleri bir gerçekle karşı karşıya bırakabiliyor.” Ölülerle konuşmayı sağlayan bir diğer uygulama da StoryFile. Uygulamadaki 5 bin avatardan biri de 2021’deki ölümünden kısa süre önce röportaj yapılan aktör Ed Asner…
İngiltere Yüksek Mahkemesi: Yapay zekâ patent mucidi olamaz
İngiltere’de Yüksek Mahkeme, yapay zekâ sistemleri tarafından oluşturulan buluşlar üzerinde patent tescili yapılamayacağına karar verdi. ABD’li Stephen Thaler’in DABUS adlı yapay zekâ sistemi tarafından tasarlanan buluşlar için İngiltere’de yaptığı iki patent başvurusu, İngiltere Fikri Mülkiyet Ofisi tarafından “mucidin bir makine değil, bir insan veya şirket olması gerektiği” belirtilerek reddedilmişti.
“Mucitler gerçek kişi olmalı”
Bunun ardından Thaler, İngiltere Yüksek Mahkemesi’ne başvurdu. Kararı açıklayan yargıç David Kitchin, oybirliğiyle Ofis’in patent yasalarını doğru uyguladığı kararına vardıklarını belirtti. Kitchin, yapay zekânın İngiltere patent yasaları uyarınca mucit olarak kabul edilemeyeceğine ve herhangi bir icadın patentini alamayacağını vurgulayarak, yasaya göre “bir mucidin gerçek kişi olması gerektiğini” ifade etti. Thaler, yapay zekâ sistemlerinin de teknolojik icatların patentini tıpkı insanlar ve firmalar gibi alabileceğini savunuyordu. Thaler, bu yılın başlarında ABD’de de benzer bir davayı kaybetmişti.